2016
17
Ağu
Bunaltıcı havalarda sağlığın en büyük düşmanı: Susuzluk
Termometrelerin tüm yurt genelinde en yüksek sıcaklıkları gösterdiği yaz günlerinde, sağlık açısından en büyük sorun vücudun aşırı su kaybetmesi sonucu yaşanan susuzluk (dehidrasyon). Ani baş dönmeleri, aşırı terleme, ağız kuruluğu, idrar renginde koyuluk susuz kaldığımızın başlıca göstergeleri. Dikkate alınmadığı takdirde veya su tüketimi ertelendikçe daha büyük rahatsızlıklara davetiye çıkarıyor.
Susuz kalmayın!
Düzensiz su tüketimi ve susuz kalmak, iç organların fonksiyonlarını bozup, dolaşım ve sindirim sistemini etkileyerek, böbrek yetmezliği, kas spazmları, bulantı, yorgunluk hissi, göz pınarlarının kuruması, cilt esnekliğinin kaybolması, kabızlık gibi rahatsızlıklara sebep oluyor. Düzenli ve yeterli miktarda tüketilen suyun, sırt ve eklem ağrılarını yüzde 80, bağırsak kanseri riskini yüzde 45 ve meme kanseri riskini yüzde 79, mesane kanseri riskini de yüzde 50 oranında azalttığı biliniyor. Bu nedenle, sıvı kayıpları konusunda bilinçli olmak ve sıcak havada pratik önlemler almak yazın sağlıklı kalabilmek için oldukça elzem.
Psikolojik ve sosyolojik etkileriyle de dikkate alınması gereken bir problem: Susuzluk
Vücudun susuz kalması (dehidrasyon), iç organlara verdiği rahatsızlıkların yanında psikolojik ve sosyolojik etkileriyle de bireyleri ve toplumu tehdit ediyor. Aşırı halsizlik, konstantrasyon bozukluğu, yorgunluğun devamlılık arz etmesi ve isteksizlik aynı zamanda depresyon belirtileriyle de paralellik göstermekte. İşletmeler tarafınca dikkate değer görülmedikçe, çalışanların sağlığını ve psikolojisini olumsuz etkiliyerek verimliliği düşürüyor. Bunaltıcı hava ve susuzluk, sinir dengesizliklerine, asabiyete ve dikkatsizliğe yol açarak, çeşitli kazalara ve suç teşkil edebilecek durumların yaşanmasına neden olabiliyor. Sıcak havalarda meydana gelen trafik kazalarının yüzde 60'ının susuzluk yüzünden gerçekleştiği bilinmekte.
Çocuklar ve orta yaş üzeri insanlar daha fazla etkileniyor..
Özellikle orta yaş üzeri ve çocuklar susuzluktan daha fazla etkileniyor. Yaşla birlikte sıvı tüketiminin arttırılması gerektiğini belirten uzmanlar, ideal sıvı tüketiminin sağlıklı bir yaşlılık için en önemli anahtar olduğunun altını çiziyorlar.
Sıcak havalarda normalden daha fazla su kaybeden çocukların sıvı tüketimlerine daha fazla dikkat etmeleri gerekiyor. Bu noktada ebeveynlerin de susuzluğun getirebileceği kalıcı hasarların farkında olmaları ve çocukları için tedbir almaları oldukça önemli.
Sıvı kaybını azaltmak için neler yapabiliriz?
Öncelikle kaliteli su tüketimine özen göstermek gerekli. Mineral açısından zengin, yüksek ph değerine sahip ve sağlık kuruluşları tarafından onaylanmış, doğal kaynaklardan el değmeden üretilen suları tercih etmeliyiz. Bu noktada Kardüzü olarak, bizi güvenle tercih edebilirsiniz. Kaliteli su tüketimi dışında alabileceğiniz diğer önlemleri de sıralamak gerekirse:
- Gerekli olmadıkça 11.00 – 16.00 saatleri arasında sokağa çıkmamaya özen gösterin
- Güneş altında spor ve yürüyüşlerden kaçının, mutlaka yanınızda sıvı bulundurun.
- Açık renk, bol ve pamuklu kıyafetleri tercih edin
- Meyve, sebze ve salata gibi bol su içeren hafif gıdalar tüketin
- Kahve, çay, şekerli ve asitli içecek tüketimini sınırlayın
- Günde en az 2.5 litre su içmeye özen gösterin, çocuk ve yaşlılar için bu miktar en az 3 litre olmalı
Kaynakça
- Sağlık Bakanlığı, Yaz Aylarında Beslenme; http://beslenme.gov.tr/index.php?lang=tr&page=113
- http://www.istesaglikdergisi.com.tr/index.php/temmuz-2010/74-sicak-havalarda-nasil-calismali
- http://www.milliyet.com.tr/cocuklar-icin-sicak-havalarda-sivi-pembenar-detay-cocuk-1724940/
- http://www.turkiyegazetesi.com.tr/saglik/385069.aspx